31 Ekim 2012 Çarşamba

Neden mineral makyaj?

Neden mineral makyaj?

 

1970lerde Amerikalı plastik cerrahlar minerallerin faydalarını keşfetti. Ezilmiş minerallerin ameliyat ve lazer uygulamalarından sonra cildi daha çabuk iyileştirdiğini ve kızarıklığı azalttığını keşfettiler. Bu uygulamalar sonrasında çok hassas olmasına rağmen ciltte hiçbir yan etkiye rastlanmadı.

 

    Neden mineral makyaj?



    Günümüzde mineraller tırnak cilasından saç boyasına pek çok üründe kullanılmaktadır. Mineral tozları koku, yağ, alkol, paraben veya koruyucu içermez. Ancak içlerinde cildin nemini koruyan titanyum dioksit, cildin parlamasını sağlayan bor nitrürü ve  cilde yumuşaklık katan alüminosilikatlar bulunur.

     



    Neden mineral makyaj?



    Hassas ciltler için mineral makyaj ürünleri

    Mineralli makyaj ürünlerinin antiseptik özelliği çok hassas cilde sahip kişiler tarafından bile kullanılabilmelerini sağlar. Bu ürünlerin içerisinde güneş filtreleyen maddeler yerine örneğin çinko dioksit eklenir. Çinko dioksit, güneş ışınlarını yansıtır ve 15 güneş koruma faktörlü bir krem gibi cildi korur. Demik oksit ise cildin doğal bir şekilde renkli görünmesini sağlar.

    İş kadınlarının olmazsa olmazları!

    İş kadınlarının olmazsa olmazları!
     

    Fondöten, göz kalemi ve maskara her çalışan kadının çantasında mutlaka bulunmalıdır. Ani toplantılara karşı hazırlıklı olmakta fayda var!

    Sizi çalışmaya şevk edecek, moralinizi yerine getirecek kokulara sahip el kremleri bulundurun. Okaliptüs, çay ağacı ve asitli meyve aromalı kremler önerilebilir.

    Temizleme mendilleri her an hayat kurtarıcı rolünde olabilir. Özellikle makyaj tazelemeden önce kullanabileceğiniz makyaj temizleme mendillerini çantanızdan çıkarmayın.

    Minik bir kutuda jöle veya saç spreyi günü kurtarabilir. Bir son dakika planında gün sonu en çok moralinizi bozacak şey elektriklenmiş ve dağılmış saçlardır.

    İstanbul Fashion Week Hatice Gökçe Defilesi

    İstanbul Fashion Week Hatice Gökçe Defilesi

     

     

    Moda dünyasının merakla beklediği İstanbul Fashion Week, 10-13 Ekim tarihleri arasında Tophane’deki Antrepo 3’te gerçekleştirildi. İstanbul’un tüm dünya tarafından takip edilen bir moda kenti olma yolunda ilerlediğini gösteren IFW’de, avangard moda tasarımcısı Hatice Gökçe de yer aldı. Doğanın uyumundan ve teknolojinin iddialarından izler taşıyan tasarımlarında konfor ve detayı, zenginlikle derinliği birleştirerek sade ve zarif lüksün mükemmel uyumunu hayata geçiren Gökçe, etkinlik kapsamında, TRANS üzerine kurguladığı 2013 yaz koleksiyonundan kıyafetler sundu.

     

    Koleksiyonunu “Coşkulu bir trans olma halinden” yola çıkarak hazırladığını belirten Hatice Gökçe, İstanbul Fashion Week ile ilgili düşüncelerini şu şekilde ifade ediyor: “Türk moda tasarımcılarının son yirmi yıldır sergilediği yoğun çabalar sonunda meyvelerini vermeye başladı ve nihayet İstanbul’un modayı devşiren değil, yaratan bir kent olarak dünya moda gündeminde belirmesine şahit olmaya başladık. Bence İstanbul’un sadece moda kenti olarak algılanması, çok yönlü olan bu şehre haksızlık olur.

    Ancak şehrin diğer güzelliklerinin de değeri bilinerek İstanbul’un diğer moda kentlerinin yanında yerini alması, İstanbul’da yaşayan bir moda tasarımcısı olarak beni mutlu eder. Istanbul Fashion Week’in İstanbul’un moda şehri imajına yaptığı katkıyı anlamlı buluyorum. Aynı zamanda IFW’nin Türk modacılarının uluslararası platformda söz sahibi olabilmesi konusunda da belirleyici olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple IFW benim için çok değerli”.

    Hatice Gökçe yeni koleksiyonu TRANS, yün, ipek ve pamuk karışımı kumaşların, kılıç desenleriyle kılıç ve gürs gibi metal aksesuarlarla harmanlandığı bir koleksiyon oldu. Koleksiyonun ana renkleri ise ekru, gri ve ten rengi.

    İstanbul Fashion Week Studio Kaprol by Coke Design Defilesi

    İstanbul Fashion Week Studio Kaprol by Coke Design Defilesi

     

     

    Coca Cola'nın işbirliğiyle gerçekleşen Studio Kaprol by Coke Design defilesinde koleksiyon; kurallara bazı zamanlarda tamamen karşı gelmenin tarifsiz hissini anlatıyor. "Pride and glory of the rebellion - Başına Buyrukluğun Gururuna Methiye" isimli koleksiyonda hangi sonuca ulaşmak istediğini bilen siluetler ön planda. Beyaz, taş ve nej tonlarının yanı sıra mavi tonlarından petrol, oranj, bordo ve hakiye kadar uzanan renklerin de göze çarptığı tasarımlarda baskı detayı ile birleşen organze ve yıkamalı kumaşlar koleksiyona dinamik bir yorum katıyor. Casual bir ruhun hakim olduğu koleksiyon oldukça genç, modern ve bir o kadar da detaylı parçalardan oluşuyor.

    30 Ekim 2012 Salı

    Kusursuz Vücut Duruşuları

    Karın hareketlerini arttırın

    "Karın kaslarınızı güçlendirmelisiniz," diyor Waters ve bunun için her gün sekiz ya da on kere tekrarlamanız gereken özel bir egzersiz öneriyor, "Sırt üstü yere uzanın, dizlerinizi bükün ve karnınızın üzerine bir kitap yerleştirin. Daha sonra derin bir nefes alın ve karnınız gerginleşecek şekilde nefes verin."

    kusursuzvucutdurus_450

    Duruşunuzu değiştirin

    Natalie Portman'ın Kara Kuğu filmine hazırlanırken birlikte çalıştığı Mary Heler Bowers bu egzersizin çok etkili olduğu üzerine yemin ediyor, "Sol tarafınız üzerinde bacaklarınız birleşik bir şekilde yere uzanın. Daha sonra üsttek bacağınızı açabileceğiniz kadar yukarı doğru açın ve en az on saniye kadar aşağı-yukarı doğru hareket ettirin. Ardından saat yönünde ve tersi yönünde 50 kere küçük yuvarlaklar çizin. Aynı hareketi sağ tarafınız üzerine yatarak yeniden gerçekleştirin."

    Kedi gözlü kadınlar çok revaçta

    Seksi ve etkileyici bakışlara sahip olmak isteyen kadınların gözde tercihi kedi gözü makyajı. Tüm dünyada gittikçe yaygınlaşan kedi gözü makyajı, "delip geçen" bakışlar yaratıyor. Evoria.com kolayca kedi gözü makyajı yapabilmenin sırlarını sizin için araştırdı.

    Kedi gözü makyajı için öncelikle işe gözaltı kapatıcısı sürerek başlanabilir. Evoria.com'a göre, gözaltı ne kadar açık renk olursa, kedi gözü makyajı bir o kadar etkili hale geliyor. Ardından pudra ile gözaltı sabitlenir. Siyah göz kalemini kullanarak göz kapağının üzerine içten dışa doğru ince bir çizgi çektikten sonra, göz bitiminden kaşlara doğru hafif bir kuyruk çekilir. Evoria.com'da indirimle sunulan Isabelle Dupont Soft Velvet Skin Perfection Compact Powder 11.5 gr P07, gözaltı sabitlemede yardımcı olacaktır.

    Evoria.com, gözlerinizi daha belirgin hale getirmeniz için Physicians Formula Eye Booster 2-in-1 Lash Boosting Eyeliner - Kirpik Uzatıcı Serum Eyeliner Siyah ürününü öneriyor.

    kedigozukadin_450

    Göz hatlarının daha da belirgin olması için kaşların altına beyaz far sürülür. Çizilen hattın üzerine, fırça yardımıyla koyu bir far kullanılır. İsteğe bağlı seçilecek mavi, yeşil, bronz, gri, mor gibi farklı canlı renklerle gözkapağı hareketlendirilir. Daha sonra fırça biçimindeki likit bir kalemle, kirpiklerin hemen üzerine isteğe bağlı kalınlıkta bir çizgi çekilir. Evoria.com, çizginin iç kısımda ince olması gerektiğinin altını çiziyor. Kenarları düzeltmek için bir kat daha far sürmek uygun olacaktır. Sonrasında, sürülen far ve kalem karıştırılıp göz kenarlarına yani dışa doğru çekilir.

    Evoria.com,kaşların kıvrımlarını belirginleştirmek için de kalem kullanmayı öneriyor. Bir kaş kalemi, kaş boyama işini kolaylaştıracaktır. Kirpikleri de tek kat bir rimelle kıvrımlaştırılır. Loreal Paris Lash Architect 4D Mascara Black gibi dolgunlaştırıcı bir rimel, tek katla kirpikleri hem dolgunlaştıracak, hem de kıvıracaktır. Kedi gözleri ön plana çıkarmak için; kirpik diplerine kalın hatla çekilen ve gözleri ön plana çıkaran canlı renklerdeki göz kalemleri de tercih edilebilir. Bu göz kalemleriyle hem modaya uyum sağlanır, hem de kedi bakışı efekti yakalanır.

    Son aşamada, makyajın tonuna uygun fondötenle yüzün geri kalanı kapatılır. Üstüne sabitleştiren transparan pudra sürülür. Allık, pastel tonlarda tercih edilmelidir. Bunun için Evoria.com Beyu Catwalk Powder Blush 25 Rosy Brown ürününü öneriyor. Dudaklar ise, dudak rengine yakın bir kalemle çerçevelenip, pastel tonlarda bir ruj veya sadece parlatıcı ile renklendirilir. Gözün vurgusunu arttırmak için dudakların sade olmasını tavsiye eden Evoria.com, bunun için güzel bir seçenek olan doğal tonlardaki Chanel Rouge Coco Shine Evasion No.48'i cazip fiyatla sunuyor.

    Saç Dökülmesini Geride Bırakın

    Dünyada giderek yaygınlaşan PRP tedavi yöntemi, diyet ve hamilelik dönemi sonrasında seyrekleşen saçlara 10 dakika süren seanslarla yeniden hayat veriyor.TRANSMED Saç & Kozmetik Cerrahi Kliniği Medikal Direktörü Dr. Melike Külahçı,hiçbir yan etkisi olmayan sistemin tek başına ya da saç nakli sonrası uygulanabildiğini belirtiyor.

    Cilt bakımında en çok tercih edilen tedavi ve bakım yöntemi olan PRP (Plateletten Zengin Plazma) saç derisindeki sorunları da ortadan kaldırıyor. Erkeklerin en büyük kabusu olan saç dökülmeleri, günümüzde kadınlarda da sıklıkla görülüyor. Yapılan diyetler ve doğum sonrasında sağlığını kaybeden cansız ve mat saçlar, güzelliği olumsuz yönde etkiliyor. TRANSMED Saç & Kozmetik Cerrahi Kliniği, REVERSA adıyla uyguladığı PRP yöntemi ile saçlara yeniden hayat veriyor.

    PRP2_450

    Saç dökülmesini geride bırakın

    TRANSMED Saç & Kozmetik Cerrahi Kliniği Medikal Direktörü Dr. Melike Külahçı, mevcut saçlarını koruma altına almak isteyen kişilerin ya da saç dökülme problemi yaşayanların REVERSA yöntemine başvurabileceklerini belirtiyor.

    REVERSA işlemi sırasında hastadan alınan kandaki platelet adı verilen hücreler filtre edilerek saçlı deriye veriliyor. Dr. Külahçı şöyle devam ediyor: "Platelet hücreleri sitokinler ve doku yenileyici biyolojik kimyasallar içeriyor. Bu yenileyici biyolojik malzemeler, kişinin kendi hücrelerinden oluştuğu için işlemin hiçbir yan etkisi bulunmuyor. Şifacı hücre olarak da tanınan plateletler, saç köklerinin de canlanmasını ve faaliyetlerinin hızlanmasını sağıyor. Sadece 10 dakika süren ve hiçbir ön hazırlık gerektirmeyen işlem sırasında saçlı deriye kıl kadar ince enjektörle bir miktar sıvı uygulanıyor Mezoterapinin kendi kan hücrelerinizle yapılmasına benzeyen işlemi FDA tarafından hekimin uyguladığı geçerli bir tedavi olarak görülüyor ve onaylanıyor .

    23 Ekim 2012 Salı

    Barok trend ne demek, nasıl uygulanır?

    Yeni sezonun en favori eğilimlerinden biri, barok. Bu lüks ve görkemli trendin en güzel örneklerini Dolce & Gabbana, Balmain ve Aquilano Rimondi'de görüyoruz. Haydi, barok trendini yakından inceleyelim.

    Barok trend ne demek, nasıl uygulanır?
    Dramatik ve lüks desenlerin, tiyatral bir şekilde giysilerde hayat bulması olarak özetleyebiliriz barok trendini. Barok, şüphesiz zengin bir tarz. Günlük yaşam için çok fazla olduğu kesin. Görkemli, abartılı ve maksimal. Aslında Marie Antoinette döneminin modernize edilmiş hali günümüze uyarlanan...


    Balmain

    Dolce Gabbana, Balmain ve Aquilano Rimondi bu sezon barok trendini göklere çıkardılar. Hatta Balmain'e biraz torpil geçelim, en favorimiz bu konuda o!


    Dolce Gabbana

    Dolce Gabbana şeffaf kumaşlar, mini boy ve daha güncel giyilebilir stiller ile barok tarzını gündelik hayata indirmeye çalışmış. Hala dramatik ve zengin ama giyilebilir. Eğer barok giysiler yerine aksesuvarlar tercih etmek istiyorsanız, takı, çanta, dantel çorap düşünün. Siyah veya altın rengi olsunlar. Bu renkleri beyaz, kırmızı, mor, ve vanilya renkleri kombinleyebilirsiniz.


    Moschino

    Barok parçalar söz konusu söz konusu olduğunda iyi görünümlü kumaşlar ve baskılar tercih edin. Kaliteli parçalarla sadece harika görünmeyecek, aynı zamanda daha uzun süre giyebileceksiniz. 


    Balmain

    Barok trendini elbette podyumdaki gibi uygulayıp dışarı çıkamazsınız. Peki, bu trendi stilinize nasıl yansıtacaksınız? Bembeyaz bir gömlek, siyah plise bir pantolon ve barok tarzda bir ceket olabilir mesela. Giydiğiniz parçalardan tek birinin barok olmasına dikkat edin. Saçlarınızı ise bu stile uygun olarak örebilirsiniz. 

    Birazda Güzellik Bakımı

    Buzdolabında Güzellik Var
    Gündelik hayatımızda vazgeçemediğimiz tüm bu besinler aynı zamanda birer güzellik iksiri olduğunu biliyor musunuz? Eğer güzelliğinize düşkünseniz ve cilt bakımınıza önem veriyorsanız, o zaman tek yapmanız gereken buzdolabını açmak ve bu kez yiyecekleri güzelliğiniz için kullanmak…
    buzdolabindaaa

     


    Bal-yumurta akı maskesi:


    Bu maske için ihtiyacınız olan malzemeler; 3 yemek kaşığı bal, 1 yumurta akı ve bir miktar buğday unu.
     


    Yumurta akını kar gibi olana dek çırpın ve içine balı ekleyin. Eğer elde ettiğiniz karışım fazla akışkansa biraz ısıtın.


    Daha sonra bu karışıma yoğun bir püre kıvamı oluşana dek un ekleyin.En iyisi maskeyi yüzünüze bir fırça yardımıylasürmek.


    Etkisini göstermesi için 30 dakika bekleyin. Daha sonra ılık suyla durulayın.

    buzdolabindaaa
    Yoğurt maskesi: Yoğurttan hazırlayacağınız maske cildinizin taze ve temiz bir görünüm kazanmasına yardımcıolacaktır.
     
    yemek kaşığı yoğurt, 1 çay kaşığı bal, 1 çay kaşığı limon suyunu karıştırın, yüzünüze sürün ve 20 dakika etki etmesini bekleyin. Daha sonra yüzünüzü 1 litre suyun içine sıktığınız 1 adet limonla hazırladığınız suyla yıkayın.
    Siyah noktalara bal: 3 kaşık bala 2 kaşık yoğurt ve yulaf unu
     
    Malzemeleri birbiriyle karıştırın. Elde ettiğiniz karışım yüzünüzde peeling görevi görecektir. Üstelik bu maskenin ciltteki tahrişleri önleyici bir etkisi de bulunuyor.
    buzdolabindaaa


     

    Muz kürü: Saçlarınızda ballı muzlu bakıma ne dersiniz? Muzlu saç bakımı için bir muzu püre haline getirin ve 1yemek kaşığı balı içine ekleyin.
     
    Muz ve bal karışımını kremsi bir yapı elde edene dek karıştırın. Daha sonra saçlarınızı sıcak suyla ıslatın ve karışımı saçlarınıza ve saç derinize iyice yedirin.
    Bir plastik folyoyla saçlarınızı toplayın ve havluyla sarın. Isı bu kürün saçlara daha derin bir şekilde etki etmesini sağlayacaktır.
    20 dakika sonunda saçlarınızı iyice durulayın ve herzamanki gibi şampuanla yıkayın.
    Kür sonunda saçlarınızın dolgunlaştığını ve sağlıklı bir görünüme kavuştuğunu fark edeceksiniz.

    buzdolabindaaa


     

    Güzel bir dekolte için salatalık: 


    1 adet salatalığı rendeleyin, dekolte kısmına ve göğüslerinize sürün.


    Nemli ve sıcak bir havluyu üzerine koyun ve 20 dakika bekletin. Rendelenmiş salatalıkları havluyla temizleyin ama durulamayın. Cildi yatıştırır ve yeterince nemlenmesini sağlar.


    Lekelere karşı limon:


    Bir limonun suyunu suyla inceltin ve bir kaba boşaltın. Parmak uçlarınızı yaklaşık 5 dakika boyunca içinde bekletin. Sarı lekelerin kaybolduğunu göreceksiniz.

    Günün Modası : Sadelik

    Sadelik

    Günün Modası; sade bir elbiseyle nasıl çekici görünebilirim sorusunun resimli cevabı oldu. Her bir parçayı ayrı sevmekle birlikte elbiseye bayıldığımı söylemeliyim!


     

     

    Siyah, yerlere kadar uzanan bir elbise… Cezbedici sırt ve göğüs dekoltesi… Güzelliğe pırıltı katan, dikkat çeken büyük taşlı kolye... Romantizm simgesi dantelle taçlandırılmış ayakkabı ve çanta…

    22 Ekim 2012 Pazartesi

    2012 Yılının En Moda Rengi Turkuaz

    Moda dünyası hızla değişen bir dünya ve her sene farklı modellerin, desenlerin yanı sıra farklı renkler de ön plana geçmekte. Bu sene de herkesin en çok dikkatini çeken renklerin başında TURKUAZ geliyor. Bu sene ayakkabılar başta olmak üzere çantalar, kolyeler, etekler, elbiseler ve hatta ojeler bile TURKUAZ.

    Önceki yazlarda elbise, etek, mayo ve bikinilerde TURKUAZı görüyorduk ama ojelerde çok rastladığımız bir renk değildi. Bu sene ojelerde sıra dışı renkler görüldüğü gibi bu sıra dışı renklere birde ilginç desenler eklendi.

    Çantalarda da en çok siyah, beyaz, krem, kahve tonları ve kırmızılara bu sene birçok yaz rengiyle birlikte TURKUAZ çantalarda sahnede yerini aldı. Ayrıca çanta-ayakkabı kombinleri de bayanlar için vazgeçilmezdir. TURKUAZ çanta ve TURKUAZ ayakkabılar çok güzel bir kombin oluşturmakta.

    2012-2013 Sonbahar Kış Moda Renkleri

    Bu senenin sonbahar kış renkleri oldukça güzel. Daha çok pastel tonlardan oluşan renklere ek olarak birkaç canlı tonda var. Örneğin kavun, lavanta, şampanya, pastel mavi, gül kurusu bu soft renklerden bazıları…

    Şarap renkleri olan bordo, mürdüm ve mor gibi renkler bu kışa damgasını vuracak diyebiliriz.

    Turuncu ve kırmızı tonlar ağırlıkta görülüyor. Kiremit rengine de dolayısıyla sık rastlayacağız.

    Sarının tonlarını ve kahveye kaçan renkleri de göreceğiz.

    Turkuaz zaten 2012’nin en çok göze batan renklerindendi. Bu güzel rengin petrole kaçan tonları ile çok açık tonlarını kışın da göreceğiz.

    Asker yeşilini ve desenlerini ve de zümrüt yeşilini göreceğiz.

    Bu sene ilkbahar yaz sezonunda etkisini gördüğümüz Gotik ve Barok etkisini altın, gümüş, bakır renkleriyle kışın görmeye devam edeceğiz.

    Ve elbette mavi olmadan sezon olmaz. Gece mavisi, kobalt mavi, lacivert gibi renkleri ve tonlarını da sıkça göreceğiz.

    Siyah kışın vazgeçilmez ana rengi olduğu için söylemeye gerek görmüyoruz. Bunun yanı sıra bu kış gri rengi de fazlasıyla göreceğiz.

    Modanın Hayatımızdaki Yeri

    Moda Eskiden beri içimizde değişik duygular uyandıran birşey  olmuştur bazen küçümsenmiş bazen heyecanlandırmış hatta bazen merak uyandırmış ama moda birinin giyindiği şeyi herkesin giyinmesi değildir moda kişiye özgüdür kendini yansıtır ne bileyim yani bir giysi modeli yada bir renk gibi renklerde kişiye özgüdür hatta bunun burçlarla da ilgisi vardır. Hatta bazen gazetelerde dergilerde falan gördüğümüz ünlülere içimizden deriz ki yani bu kadar mı olur? Böyle birşeyi nasıl giyinebilir deriz ama moda bir tutkudur ve kişiye özgüdür moda akımı değildir.

     Adriana Lima son dönemlerin gözdesi ve çok güzel bir kadın. Gerek yüz gerek fizik olarak harika bir manken aaa unutmadan adriana lima o kadar özel ki kocası onunla her evli kaldığı gün için Lima 'nın hesabına yüklü bir miktarda para yatırıyor ve adriana lima ne mi giyiniyor? tabii ki bu senenin modası olan dore ve lame tonları olmadan onu çok az görebiliyoruz bu onun modayı takip ettiğinin en açık kanıtı.

     

    Francheska Liberman röportaj

     


    Francheska Liberman ile sonbahar-kış trendleri üzerine konuştuk...

    Sonbahar/Kış 2011-2012 sezonunun en iyi üç trendi nedir sence?

    1) Maskülenlik: Bu sezonun maskülen kesimlerini sevdim. Bu trende göre giyinmenin en iyi yolu bilekte biten dar kesim kumaş pantalonları düz bir tişörtle ve büyük beden kot gömlekle veya dar, desenli bir ceketle kombinlemek ve görüntüyü brogue ayakkabılarla tamamlamak.

    2) 70’lerin bohemliği: Etekleri yerlere değen desenli elbiseler, sahte kürkten yelekler, koyu bordo tonlarındaki floppy şapkalar, devetüyü ve kahverengi tonları.

    3) Yılan ve piton desenleri: Basit ve sadece siyah ağırlıklı bir kılığa biraz detay eklemenin en harika yolu.

     

    Sezonunun en kötü üç trendi?

    1) Gümüş rengi: Renk olarak gümüşü pek sevmiyorum çünkü göz için çok sert buluyorum.

    2) Geometrik desenler: Blok renkler ve geometrik desenler kesinlikle benim olayım değil. Blok renkler trendini seviyorum ama geometrik şekiller olmadan da yapabilirim.

    3) Payetler: Bu sezonun en büyük trendi olmayabilir ama gerçekten payet görmekten çok sıkıldım. Ayrıca insanlar bazen payet kullanımının dozunu kaçıyor ve olay bir ‘parıltı karma- şasına’ dönüşüyor, oysa olması gereken ufak bir payet dokunuşu. Bu aralar gerçekten hiç hoşlanmadığım bir parça payetli taytlar.

     

    Bu sezon mutlaka alacağın veya aldığın parçalar neler?

    1) En son, Balenciaga’nın 2011 bahar sezonundaki biker botlarının benzeri olan Jeffrey Campbell Roscoe botlardan aldım. Bu sezonun en trendy ayakkabısı olmayabilir ama sonbahar/kış sezonu için her zaman iyi bir çift bot almanız gerekir ve bence bunlar kesinlikle sahip olmanız gerekenler botlar! Ayrıca deli gibi para harcamadan ‘Balenciaga’vari’ bir şeyler alabiliyor olmak da harika. Jeffrey Campbell’ı çok beğeniyorum.

    2) Hâlâ en iyi el örgüsü kazağı arıyorum! İyi bir örgü çok yönlü bir parçadır, her şeyle kombinlenebilir. Üzerime biraz büyük gelen bir tane istiyorum, tek başına deri veya yılan derisi taytlarla ve botlarla giyebileyim.

    3) Choker kolyeler bu ara çok revaçta. Gömlekle takılınca gerçekten iyi duruyorlar. Ayrıca tüm ilgiyi üzerine çeken gösterişli takıları da bu sezon görüyoruz, örneğin eldiven üzerine de takılabilen kelepçe bilezikler çok revaçta.

     

    Sıklıkla alışveriş yaptığın markalar hangileri? Tercihin online alışveriş mi, büyük mağazalar mı yoksa ufak butikler mi?

    Alışveriş yaptığım tek bir mağaza yok, hepsini karıştırmayı seviyorum. H&M, Zara, American Apparel gibi mağazaları en temel parçaları almak ve mücevher alışverişi için tercih ediyorum. Konu çanta olduğunda ise yeni ve geleceği olan tasarımcılara gidiyorum çünkü harika görünen ve kaliteli çantalar yapıyorlar, hem pahalı da olmuyor. İkinci el ve vintage alışverişini de çok seviyorum. Ben uzun yıllar kullanılmış kaliteli parçaları seviyorum, bir hikâyeleri oluyor. Vintage parçalar alarak tarzımı farklı kılabiliyorum, bu çok önemli. Bir şeyi sadece trend olduğu için giymem. Online alışveriş pek bana göre değil çünkü alacağım kıyafetleri, ayakkabıları, aksesuarları kendim görmem gerek. Mücevher alışverişini online yapmayı seviyorum çünkü çok fazla çeşit bulabiliyorsunuz.

     

    Ucuz kaçış noktaların neresi?

    Asos (asos.com) her şeyi çok uygun fiyata bulabileceğiniz harika, İngiliz menşeili bir online alışveriş platformu. Sürekli yeni parçalar eklemeleri çok hoşuma gidiyor. Buradaki ‘it’ parçaların hepsine bayılıyorum, ayrıca en iyi vintage  bölümü onlarda. Hem dünyanın her yerine de gönderim yapıyorlar. Beginning Boutique de (beginningboutique.com.au/) harika bir Avustralya menşeli bir online platform. Harika markaları çok makul fiyatlara satıyorlar. Satmayı seçtikleri isimlere, seçtiklere parçalara bayılıyorum, kesinlikle alacak bir şey bulacaksınız. En önemlisi bu tarz online butikler dünyanın her yerinden insanlara farklı bir kıtadan alışveriş yapma şansı veriyor. Bu da kendi ülkenizdekinden çok daha farklı bir moda anlayışıyla karşılaşabileceğiniz anlamına geliyor. Beyond Retro ve Rokit gibi İngiliz vintage mağazalarını da seviyorum. Yıkanmış, tertemiz vintage parçalar satıyorlar, böylece yepyeni kıyafetler alıyormuş gibi hissediyorsunuz. Ayrıca demin de söylediğim gibi Zara, H&M, Topshop, Urban Outfitters gibi mağazaları seviyorum. Mücevher alışverişi için her zaman www.fashionology.n l’yi tercih ediyorum. Hollanda’dan bir site bu, çok basit ama modaya uygun tasarımları var. Her sezon dört iyi parça alıp, onları karıştırarak kullanmayı seviyorum.

     

    Bu sezon için her şeyle kombinleyebileceğimiz, hayat kurtarıcı birkaç parça tavsiye edebilir misin?

    İyi bir el örgüsü kaza veya atkı, metalik renklerde kelepçe bileklik, güçlü renklerde hayvan/doğa desenlerine sahip bir tişört (bende üzerinde kurt resmi olan saçaklı bir tane var, harika görünüyor), bir geniş kenarlı (floppy) şapka, yerleri süpüren siyah bir elbise, düz bir tişört. Tüm bu parçaları neredeyse her şeyle giyebilirsiniz ve trendy görünebilirsiniz.

    Moda Nedir?

     


    Moda nedir? İnsanın kendine yakışanı giymesi mi, bir ifade biçimi mi? Yoksa ekonomiyi ayakta tutan lokomotif bir sektör mü? Hepsinden önemlisi neden bu kadar önemsiyoruz modayı? Türk moda sahnesinin önemli isimlerine bu can alıcı soruyu sorduk.

     

    Tolga Turan Tasarımcı

    Modanın önemli olduğu tek alan bence kendini ifade etme biçimi olarak hayatımızda olması. Bunu özümsemek çok önemli, modayı başka bir yere çekmeye çalıştığınız zaman benim için pek bir anlamı kalmıyor. Kendini ifade etmek derken, lüks de mesela kendini ifade etme şekli ama bana hitap eden, çok doğru gelen, etik gelen bir şey değil. Belli zamanlarda insanların hayat standartları veya hayat şekilleri bir şekilde bunları empoze ediyor. Bunu hepimiz yapıyoruz. Tüm sektörlerde empoze edilen bir hayat tarzı oluyor ve siz de ona yöneliyorsunuz. Sonuçta trendler doğuyor. O dönem neyin tüketilmesi gerektiğini belirleyen bu trendlerin altında yatan başka gerçekler de var. Mesela o sezon kırmızı boyar madde bir önceki sezondan elde çok kaldığı için ve çok stoklandığı için onu tüketmek gerekiyor. Sonra bazı tekstil kurumları diyorlar ki “Önümüzdeki sezon kırmızı moda.” Bu önünüze geldiğinde siz de şöyle düşünebiliyorsunuz: “Bunu yapmazsam eğer olayın dışında kalabilirim, bundan para kaybedebilirim.” Özellikle de bireysel olarak kendi atölyesiyle, kendi işiyle bu sektörün içinde bulunan insanların alabileceği riskler değil bunlar. Dolayısıyla modanın önemi bu şekilde cereyan etmeye başlıyor. Tyler Durden’ın ‘Fight Club’da söylediği gibi eşyaların aslında bize sahip olmaya başlamasının doğru olmadığını en kısa zamanda herkesin tekrar bir düşünüp anlamasını istiyorum.  Çünkü “Teğet geçti.” deniyor ama hâlâ önümüzde krizler var. Son dönemde lüks hayatın, lüks tüketimin trend olarak pompalanıyor olmasını çok çekinerek izliyorum çünkü krizin en son örneklerinde başı çeken neden lüks tüketimdi ve bu ürünlere konulan vergilerdi. O yüzden modayı ciddiye almamak, tüketim pompalamasına çok gelmemek gerek. Daha bilinçli bir moda anlayışını daha bilinçli bir tüketimle önemseyebiliriz. Hayat tarzı olarak modanın niye bu kadar önemli olduğunu aslında ‘celebrity’ kavramıyla da alakalandırabiliriz. En normal insanın bile artık bir ‘celebrity’mişgibi yaşaması gerektiği pompalanıyor ve onlar da ellerindeki güncel imkânlarla, mesela sosyal medyayla, kendilerini öyle hissediyor.  Bu durum kimi zaman tehlikeli yerlere gidiyor. İşin ciddiyetini, itibarını sarsan durumlar olarak karşımıza çıkıyor. 

     

    Zeynep Üner Vogue Türkiye Yazı İşleri Müdürü

    Her konuda yaptığım gibi işimden dolayı hayatımın yarısını kaplayan modayı önemli kılacak duygusal sebepler buluyorum. Benim bakışaçımla önemli çünkü yaratıcı, güçlü, eğlenceli, hayalperest, görsel... En çok gücü etkiliyor açıkçası. 'The September Issue'yu izleyince tanık olabilirsiniz. Bir dergi, ticareti, bütün tekstil firmalarını, üretimlerini nasıl etkiliyor. Mesela benim dergici olma, modaya ilgi duyma sebeplerimden biri Cecil Beaton fotoğraflarıdır. Onları gördükçe önce fotoğrafa, sonra ta o yıllarda grafik ve modern duran fotoğraflarını gördükçe modaya ilgi duydum. "I only photograph those i know and admire" cümlesi, benim de yayıncılık mottom oldu. Sadece "I only publish those i know and admire" dedim. Michael Jackson'ın 'In The Closet' şarkısı vardır. 1991 yılında klibi çekildi, Naomi Campbell oynar. Yine hayatıma modayı sokan hadiselerden. O kadar bayılmıştım ki, klibin renklerine, kızın, Jackson'ın stiline... Sonra baktım ki yönetmeni Herb Ritts, yine çok önemli bir moda fotoğrafçısı... O dönem 11 yaşındaydım ve sonrasında eğlence, sanat, popüler hayat, spor ve modanın ne kadar birbiriyle kurgulu, organize çalıştığını anladım.

    Bu sene Superbowl'da Madonna 'MDNA'yi ilk defa duyurdu, konser zemininde Vogue enstalasyonu vardı. Birkaç gün öncesinde de albümün ilk videosu yayınlandı. Klipte Amerikan futbolu oyuncuları oynuyordu... Harika, ticari ve yaratıcı bir organizasyon. Olimpiyatlar'ın kapanışında tüm İngiliz top modeller, üzerlerinde İngiliz tasarımcıların golden kıyafetleriyle sahneye çıktı. Vogue Eylül sayısında aynı modeller ve kıyafetlerle çekim yapılmıştı. Ki Eylül sayısı zaten Ağustos'ta piyasaya çıkıyor. Tüm bu halleriyle moda beni etkileyen önemli bir güç.

     

    Buse Terim Blogger

    Moda benim için sonsuz bir özgürlük. Sanattan mimariye, müzikten edebiyata farklı kaynaklardan beslenen, beslenmekle yetinmeyip ilhamını bambaşka eserlere dönüştüren, diğer yandan da tüm küresel dengelerden ve hareketlerden etkilenen bir alan moda. Yalnızca giyinme ve kombinlemeye indirgemek bu zenginliğe kesinlikle haksızlık olur. Moda haftalarını, koleksiyonları ve tasarımcıları doğru okuduğunuzda, bir dönemin yansımasını görebiliyorsunuz. Son sezonlardaki barok pırıltılarının, renk bloklarının, global ekonomik krizle cebelleşen insanlığın başka bir dünyaya inanma arzusunun ürünü olması gibi. Kısacası moda uçsuz bucaksız bir evren ve her an ona dair yeni bir detay, bir referans keşfetmek çok heyecan verici.

     

     

     

    Mehtap Elaidi Tasarımcı

    Modanın benim için birden fazla anlamı var aslında… Bir yandan işim, bir yandan hayatı yaşama şeklimin bir uzantısı… İşim olduğunda iletişim kurmanın, hikâyeler yazmanın, keşfetmenin,  hayal etmenin, bir kitabı veya bir filmi yorumlamanın, “Ben buradayım.” demenin yollarından biri…  Hayatı yaşama şeklimin bir uzantısı olduğunda ise kendimi iyi hissetmenin, içimdeki ruh halini paylaşmanın, konforun, eğlenmenin, bazen de arşiv niteliğinde geçmişteki moda seçimlerime bakıp kendime gülebilmemin bir yansıması belki.

     

     

     

     

     

    Niyazi Erdoğan Tasarımcı

    Aslında tasarımın geneline baktığımızda benim için yaşam biçimi demek. Bizler de ister moda tasarımcısı ister diğer dallar olsun yaşam biçimleri tasarlıyoruz. Varlığımızı, kendimizi, hayata bakışaçımızı ifade etmemizin bir yolu.

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

    Ece Salıcı Tasarımcı

    Moda benim işim, senin hobin. Moda geçici  eğlenceli ve anlık. Sanatsal, bazen romantik, kimi zaman maskülen, her zaman dönemsel... Moda keyif vermeli, çok ciddiye almamalı onu. Önemli olan modadan de öte stil, kaygı bunu yaratmak olmalı .

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

    Nilgün Bodur Eren Holding PR Müdürü

    Moda önemlidir ve kesinlikle gereklidir. Yoksa biz zavallı kadınlar, hangi rengi, hangi kesimi, hangi kumaşı seçmemiz gerektiğini nereden bilebilirdik ki? Üstelik zevkli bir uğraşmoda biz kadınlar için. Takip edilmesi, üzerine konuşulması, uygulamaya çalışılması mükemmel bir konu. Moda bir hobi, bir uğraş, bir merak olarak önemli. En azından benim için ama modayı harfiyen uygulamak ve/ veya uygulamaya çalışmak gereksiz. Mini moda olunca, kalın bacaklı bir kadının bu modaya uymaması tercih edilir. Daracık tişörtler modaysa veya göbeği açıkta bırakan bluzlar, bel çevresi kalın ve yağlı olan bir kadının bu modayı uygulamaya çalışması gereksiz. Sarı renk moda olduğunda, sarı saçlı, açık benizli bir kadın bu rengi kullanmaya çalışmamalı. Moda olmalı, yön vermeli, oyalamalı, belirli mertebede uygulanmalı ama kişi kendi fiziğinin artı ve eksilerini kavrayıp, ona göre bilinçli davranmalı. Ama her zaman "Yaşasın moda, iyi ki varsın!" diyenlerden olacağım.

     

     

    Işık Cansu Canayak Serbest Moda Yazarı

    Moda önemlidir, çünkü Miuccia Prada'nın kısaca söylediği gibi; en 'anında', en 'hızlı' dildir moda. Daha ilk bakışta bir sürü şey anlatır. Aslında buradan kastımız, stil. Trendler saçmadır fikrimce. Çünkü artık her şey aynı anda moda. Ayrıca Türkiye'de şu an moda, her zamankinden de çok moda. Dolayısıyla trendlere takılıp kalmamalı. Ama giydiklerine kendini taşımak ve kendi sesinde konuşmak azımsanacak şey değildir hani. Ve bence bunu başarabilmek için gerekli olan tek şey, trendler ve başkalarına öykünmelerin üstünde, tamamen kişisel düşünebilmek.

     

     

     

    Yaz Kurhan Tasarımcı

    Moda benim için, insanın kendini ifade edebilmesidir. Söze gerek kalmadan, iç dünyanızı dışa vurabilmektir. Modayı eğlenceli bir sanat oyunu olarak görüyorum; renkler, desenler, formlar ve aksesuarlar ile vücudunuz bir beyaz sayfa gibi her gün yeni bir hikâyeye hazır. Hepimizin anlatacak çok şeyi var! Hikâyenizi anlatmaktan korkmayın!

     

     

     

     

     

     

     

    Adnan Serbest Tasarımcı
    Yaratıcı ruhum zamansız işler peşinde. Ne sağa ne sola bakarım, geriye hiç bakmam. Elektik olamam; tek tip giyinirim ve çoğunlukla siyah. Moda, trendler bana uzak. Gerekirse televizyon bile seyretmem, gereksiz maça bile gitmem. Modayla tek bağlantım, paramı oradan kazanmam. Moda benim için bu yüzden önemli. Yaşasın moda...

     

     

     

     

     

     

    Gül Ağış Tasarımcı

    Moda benim için önemli, çünkü bir yaşam tarzı. Okuduğum kitap, izlediğim film, tarih, geziler, renkler, kumaşve dokular, mimari, anılar hepsi modayla iç içe geçen kavramlar. Aralarında keskin çizgiler yok. Bir bütünü oluşturan ve besleyen parçacıkların, etkileşimlerin bir araya gelmesi ve harmanlanması elbette önemli olur. Modanın farklı farklı kollardan beslenmesi onu zengin ve genişbir dünya kılıyor. Modayla uğraşan kişi kesinlikle kendini zaman tünelinde seyahat ediyor gibi görebiliyor.

     

     

     

     

     

     

     

     Emre Ünal ModaFotoğrafçısı &Mahizer Aytaş Stilist

    Moda hayatta var olanın dışından, olmak istenilenin tarafından baktırıp hayal kurdurur... Buna rağmen var olanı yansıtır; politik, sosyal, ekonomik ve kültürel durum, hayat şartları, ideolojiler… Hepsi dönemin modası ile anlatılıp anlaşılır. Ayrıca kişinin kendisini dilediği gibi ifade etmesine yardımcı olur. Güzelliği ideolojik olarak eşit kılar. Tüm varoluşçabamızda oyalayıcı ve eğlendiricidir.

     

     

     

     

     

     

     

    Hakan Öztürk Stilist

    Hep deriz ya “Modayı ciddiye almamak lazım.” ama aslında moda ciddiye alınacak bir şey. Bir insanın dışarıya, dışdünyaya kendini yansıtması bana göre. İçerde ne varsa bunu dışarıya vurabiliyorsunuz. Bir de bacasız dumansız dev bir sanayi, yani bugün dünyanın en büyük sanayilerden bir tanesi tekstil ve çok ciddi bir para dönüyor bu sektörde. Ekonomiyi etkiliyor. Tamam, atom parçalamıyoruz, uzaya füze de fırlatmıyoruz ama sonuçta üretici ile tüketici arasında avcıyım ben. 

     

     

     

     

     

     

    Ayten Alpün Yılmaz  Moda Fotoğrafçısı

    Modanın üretim-tüketim terazisi ile ekonomideki önemini kenara koyduğumuzda yine önemli olmasını sağlayacak, kişilere göre değişen birçok unsurun var olduğunu düşünüyorum. Kimilerine göre kendini ifade etmenin bir başka dili, başkasına göre bir eğlence hatta bazılarına göre kafalarında kurdukları hayalleri, materyalize ederek kemikleştirebilecekleri, dil kazandırabilecekleri bir araç.